12 Mayıs 2007 Cumartesi

Çocuklar var annesine hiç doyamadan ayrılmak zorunda kalan. Çocuğunu kaybeden anneler… Annesini tanıyamayıp, acı çekenler… Annesini özleyenler ama bir telefon veya iki adımda ulaşamayanlar.. Her “anne” lafı duyduğunda bağrı yananlar…”anneler günü ” ok gibi kalbine saplananlar.İşte onlardan çok var… Biri benim annem biri de diğeri kuzenim. İkisi de annesiz.Özellikle iki kuruşluk mal satmak için reklam çekip , duygu sömürüsünün en ağırını yapanları en çok fark edenler.. Hiçbir ürünle yeri doldurulamayacak acısı deşilenler… Yıllardır piyasada olup da, durduk yere “anne faktörü” promosyonuyla hatırlatılan bisküvilerin , durup dururken anne tiplemesiyle daha bir tatlı olan çikolataların, anneli ütülerin, anne eli gibi pişiren tencerelerin reklamı çıkar çıkmaz kumandanın üzerine atıveriyorlar yıl boyu…Sonra bahar geliyor… Mayısın birinden ikinci pazarına kadar durmadan “anneler günü” eziyetini dinlemek zorunda kalıyorlar. Çok hain bir kutlama bu duyguları istismar eden, kazanç uğruna insanları üzen bir gün…Benim anneme bugün lazım değil ben kutluyorum ama onun içi buruk olduktan sonra… Keşke kimse annesini o güne muhtaç bırakmasa da, böyle saçma, empoze edilmiş kutlamalar bahar olup uçsa.

Hiç yorum yok: